Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 30 °C
Parçalı Bulutlu

Günün Kitabı | Efkar Tepesi | Fakir Baykurt

Günün Kitabı | Efkar Tepesi | Fakir Baykurt

Kitap değerlendirme: Gülten Türkel

 Fakir Baykurt’un başka bir eseri ile herkese merhaba.

Her eseri yüreklere dokunan yazarın bu eseri de adı gibi insanı efkarlandıran, sinirlendiren, zaman zaman da ülkenin geleceği konusunda endişelendiren bir eser.

Neden mi? Kitap, ülkemizin 1959 – 1960 yılları içerisindeki sosyo- ekonomik ve kültürel portföyünü ortaya koyan bir eser.

Atatürk den sonrası ve yazarın özellikle içinde bulunduğu Milli Eğitim deki Hasan Ali Yücel’den sonraki yıllarda izlenen yanlış politikalarla milletin sözlerinin, yaşam ve davranışlarının Araplaşmaya başlaması, din sömürücülüğünün artması, partizanlığın had safhalara ulaşması, üzerinde emek sarfedilen okur yazarlık seviyesinin geriye sayması, kız çocuklarının okuldan uzaklaştırılması, küçük yaşta evlilik ve doğum vb. olayları görüp de efkarlanmamak mümkün mü?

Yazar öğretmenlikteki ilk görev yeri Artvin – Şavşat da Efkar Tepesi’ne çıkıp cahillik ve yoksulluk panoramasını gördükçe efkarlanır. Ülkenin geriye götürülmesi yönünde işletilen politikalarını çarpıcı konularla kimi zaman anlatı, kimi zaman deneme ya da kısa hikayeler tarzında ortaya koyar.

Cümleme gelecekten endişe duyduğumu belirtmiştim doğru dememiş miyim?

Şöyle bakınca hep bir adım ileri iki adım geri politikası olmamış mı? Sene 2025 lütfen söyleyin anlatılanlardan farklı bir durumda mıyız?

Harika bir eser. Tavsiye ederim.

KİTAP TANITIM BÜLTENİ | LİTERATÜR YAYINLARI

Fakir Baykurt, öykülerinde köy yaşamının sertliği, yoksulluk, cahillik, taassup, batıl inanç, sömürü gibi sorunları ele alarak köylünün maddi ve manevi dünyasını toplumsalcı ve gerçekçi bir bakıştan işliyor. Gözlemlerden, canlı tanıklıklardan yola çıkan yazar, günlük konuşma dilini öyküye taşıyarak zaman zaman mizahi bir dil kullanıyor; bürokrasinin çarkları arasında sıkışan ama içinde de bir umudu barındıran “sıradan insanı”, yaşadığı yerin atmosferiyle birlikte çarpıcı bir biçimde betimliyor.
İlk basımı 1960’da yapılan Efkâr Tepesi’ni yeniden okurla buluşturuyoruz:
Fakir Baykurt, Efkâr Tepesi’nde, 1959-1960 arasında çeşitli yayın organlarında çıkan yazılarını toplamış. Bu yazılar gerçeklerden yola çıkan bir anlatı aslında. Partizanlık, din sömürüsü, köyün yoksulluğu, köylünün cahilliği, okur-yazarlık, kız çocuklarının okula gönderilmemesi gibi konular çarpıcı bir biçimde ele alınıyor. Kuşkusuz ki okur bugünle bağ kuracaktır kitabı okuduğunda…
Yollarımız, sokaklarımız, yazın tozdan, kışı çamurdan geçilmiyor. Martta nisanda pabucumuzu kurtarıp bir evden bir eve gidemiyoruz. Evlerimiz, eriyen karla, yağan yağmurla su içinde. Damlarımızdan, tavanlarımızdan sular eleniyor. Kilimi keçeyi ıslatmamak için oraya buraya çanak diziyoruz. Okullarımız da akıyor! Okullar aktıkça, çocukların öksürüğü artıyor. Hâlâ köylerimizin okul davası, kasabalarımızın hamam davası, helâ davası çözülmemiştir.

Dört yıl önce Kızılay parasıyla temeli atılan hamamın tamamlanması, gene Kızılay’ın yapacağı yardıma bağlıdır. Epeyden beri de, okul çocuklarımızı, Sam Amca’nın süt tozuna alıştırmaya çalışıyoruz. Çiftçilerimiz, Toprak Ürünleri Ofisi’nin doksana mal edip otuza sattığı buğdayı gözlüyorlar. Bakımsız topraklarımızda ekinler, üçer karıştan fazla boy atmıyor. Söylevlerimizde, demeçlerimizde barajdan geçilmiyor ama bir yıl yağmur yağmasın, yiyecek buğdaya muhtaç kalıyoruz. Yememiz yeme değil, yatmamız yatma değil. Gıda işi, mesken işi, su işi, başlı başına birer sorun. Bunlar böyle önümüzde serilip dururken, biz de “Yattı kalkmaz, uzattı çekmez” sözündeki gibi, yatmışız bir görülmemiş uykuya; öyle bir uyku, öyle bir uyku, uyandırabilene aşk olsun!

Korkunç bir yangeldimcilik! Ne Kadar İlerledik?)

 

Yayın Tarihi: 24.05.2023

ISBN:9789750407147

Dil:TÜRKÇE

Sayfa Sayısı:268

 

Gülten Türkel
Gülten Türkel kimdir? Edebiyatçı yazar Gülten TÜRKEL: Asıl mesleğim Veteriner Hekimlik. Her hekim gibi tüm canlıların yaşamaları için uğraş veren yaşamlarıyla da insanından tutun da karıncasına kadar doğayı şenlendirmelerinden mutluluk duyan bir insanım.
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.