Ah’lar VI. | Yaşar Üstün

İkiz elmalar
…
Ah
ölüm aşkın
kelebek kanadına
tozan çiçeği
ruhum
dişlenecek bereketi ısırılışında
öksüzlüklerin arasında
ikiz elma
hayat karşısında
inandıkça terk edildik
ahiler çarşısında
usta olamadık
zannatkar kaldık
güzelleştiğimiz baktığımız
aynalar değil buzu eriten
ucu har
dokunmalara
an’a sığan
soluğumuz
ne kadar tanrı olsa da
içi cüce kalmışlar talan ettikçe
emdiğimiz sütü
külsüz aşksız kaldık
yalnızlığa tirad
arzularımız
aşk olamadı
hayaller bata çıka yürüdüğümüz
çamur deryası
yerkürede
kime gidersen gidelim
biz gibi
ırmak da denizine ak(a)mayacak
gökyüzü yıldızını
geceye
ay yakamozunu
dalgalara ihanet
bırakacak
çünkü ayrılık
umutsuz aşk kalacak
söylemediğimiz
doğrular
söylediğimiz yanlışlar
kainatta
sihrimiz aşk değil çöllerde
tanrının elinde bile ağu
kimseler kimselerin içinde
yok
sakız gibi
çiğnenen andlar
dudaklara hiç yerleşmedi
ayaklar altında ezilen yara dolu kalbimiz
yarım kalmış cümlemizin nesnesi
doğacak doğuracak kalmadı gülüşlerimizi
başka türlüsü yok
masallar yedı kat arz
yedi kat Pinokyo burnu
gözyaşları tuza bulanmış
dudak ıslanmalarımız
hayat
inanmak
kırılmak
tuz arayan
yaralarımız
kuruyan
kalbimiz
“tuz gölü” müz
zahiri mahir
imkan/sızımsın
sen benim
ah hayat…
Eylül/2019