Dolar 39,5679
Euro 45,4626
Altın 4.284,38
BİST 9.102,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 32 °C
Açık

Banbama Telefonu Kapattığımı Hatırlıyorrum

Banbama Telefonu Kapattığımı Hatırlıyorrum

Babamdan her zaman nefret ettim. Çünkü o bir motosiklet tamircisiydi — arkadaşlarımın babaları gibi doktor ya da avukat değildi.

Lisede beni o eski Harley’siyle almaya geldiğinde, üstünde yağ lekeli deri yeleği, rüzgârda savrulan gri sakalıyla, göğsümde utanç yanardı.

Onunla başkalarının önünde asla “baba” diye konuşmazdım. Benim için o sadece Frankti — aramıza bilinçli olarak koyduğum soğuk bir mesafe.

Onu son kez sağ gördüğümde, onu öpmeyi reddettim. Üniversite mezuniyetimdi o gün. Arkadaşlarımın anne babaları kusursuz takım elbiseler ve inci kolyelerle gelmişti. Frank ise giyilebilir durumdaki tek kot pantolonunu giymişti ve göğüs kısmı solmuş dövmeleri gizlemeye yetmeyen düğmeli bir gömlek vardı üstünde.

Törenin ardından bana sarılmak için yaklaştığında, geri çekildim ve sadece resmi bir el sıkışma için soğuk elimi uzattım.

Gözlerindeki o acı bakış, bugün bile beni rahat bırakmıyor.

Üç hafta sonra telefon çaldı. Yağmurda, dağ yolundaki bir virajda kütük yüklü bir kamyon karşı şeride geçmiş. Frank motosikletiyle altında kalmış. Bana olay yerinde hayatını kaybettiği söylendi.

Telefonu kapattığımı hatırlıyorum… ve hiçbir şey hissetmediğimi. Acı olması gereken yerde sadece kocaman bir boşluk vardı içimde.

Cenaze için kasabamıza geri döndüm. Sade bir tören bekliyordum — belki birkaç bar arkadaşı. Ama kiliseye vardığımda, otopark motosikletlerle doluydu: Altı farklı eyaletten gelmiş yüzlercesi. Hepsi sessiz birer sıra oluşturmuştu, deri ceketlerinde küçük turuncu bir kurdele taşıyorlardı.

Yaşlı bir kadın, şaşkınlığımı görünce açıkladı:

“Bu senin babanın rengiydi,” dedi. “Frank hep o turuncu fuları takardı. ‘Tanrı beni yolda daha iyi görsün diye’ derdi.”

Bunu bilmiyordum. Bilmediğim ne çok şey vardı.

Kilise içinde, tanıklıkları dinlerken kelimeler boğazımda düğümlendi. Ona Kardeş Frank diyorlardı.

Hiç duymadığım hikâyeler anlattılar:

Çocuk hastaneleri için yardım toplamak üzere düzenlediği sürüşler…

Karla kaplı yollarda, yaşlılara ilaç ulaştırmak için yaptığı mücadeleler…

Yolda arıza yapmış hiçbir arabayı görmezden gelmemesi…

“Frank hayatımı kurtardı,” dedi gözyaşları içindeki bir adam.

“Sekiz yıldır ayığım. Beni bir hendekte buldu, tam da uçurumun kenarındaydım. Yardım kabul etmeden gitmedi.”

Bu, tanıdığımı sandığım baba değildi.

Ya da belki de ben onu hiç tanımamıştım.

Törenden sonra, bir avukat bana yaklaştı.

“Frank, başına bir şey gelirse bunu sana vermemi istemişti,” diyerek bana eski bir deri çanta uzattı.

O gece, çocukluk odamda yalnızken çantayı açtım.

İçinde:

Turuncu fularla bağlanmış bir tomar kâğıt, küçük bir kutu ve üstünde kendi ağır, beceriksiz el yazısıyla adımın yazılı olduğu bir zarf.

Mektupla başladım.

(Alıntı)

 

 

Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.   http://yaziatolyesi.com/   Editör: Hatice Elveren Peköz   Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com   GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.