Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 34 °C
Parçalı Bulutlu

Günün Şiiri

Güneşin uzağında bir küre iken bu derya İnsana artık dar...
Çehresini  kaplayan tikler, ihtiyar adamın acısından mı kaynaklanıyordu yoksa  mutluluğundan...
Kırıcı sözlerin cirit attığı bir akşam Ayrılık sevdayı üzebilir Çınar...
Gün geçtikçe kaçıyor yaşama hevesim Elim yorganıma uzanmıyor Üşüyorum. Penceremde...
Alnımızda biriken kara lekeleri okşuyor güneş Sitemli yüreğimizde nicedir nefretin...
-babama- umarsızlığın yalnızlıkla yoğurduğu cılız ve şaşkın dal kırılganlığından Çayeli...
Beni çöllerinden saydılar Siz kimin çölünden? Vahamız benzemez seraplarımız uymaz...
Karanlık geceme süzülen Bembeyaz bir ışık hüzmesi gözlerin Kara sularıma...
Adam fısıldadı: “Tanrım konuş benimle.” Ve bir kuş cıvıldadı ağaçta....
her cumartesi acıyan bir yanımı anneme bırakırım beni kolay bulsun...
Yaralı bir düş’ üm ben düşünce gücüme yenik düşen özlemin...
Erkek kadına dedi ki: – seni seviyorum, Ama nasıl? Avuçlarımda...
karanlık sokaklarımın kandil ışığıydın beni kollayan antik bir aydınlık elinden...
– Yeryüzünün kadın şairlerine Kadın kokumdan korkan kor bakışınla Hüzünle...
Sen gittin gideli Geceleri üçe ayırdım Gövdemi ikiye… Çoktandır horozların...
bir seddi deler gibiydi kanatlarınız düşürdüm yüreğimi menzilinize tenezzül edip...
Bazen geç gelir bahar Erikler çiçeğe vurmuşken Cemrenin eli değmişken...
Muvazzaf çiçektim saksılara sıkıştırılmış Unutmalarda süslendi kaldı gövdem Eletekdivandım dost...
‘Aguste’nün acıklı yüzüne çizilmiş o olağanüstü gülümseyişin parıltısını hiçbir şey...
Ana sabrı kuyuda kaldı çıkarıldığımda uçurtma düşlerim çocukluğumdan beri bekler...
Başın, omuzlarının üzerinde dursun Kalbin göğüs kafesinde atsın istiyorsan eğer...
topladım sessizlikleri çığlığıma bağladım sevda, umut, düş hatırına bir dokunuş...
-70- Düşmez kalkmaz bir AŞK ‘’kafanı takma’’ dedi tuz yanığı...
Dilimdeki En Güzel Sözcüksün Sen… Kendi aşkının külünden doğan bir...
Bir çingene pembesidir şimdi Gözlerinde büyüyen öfken Sana göre uçuktur...
bir şiire soyundum bu akşam tutup bir güzel bize tamamlayacağım...
Emir buyurduğunuz üzere sınır yığınağımız tamam Hedef zenginliğimiz iştah kabartıcı...
söz insana dokunamadıkça harca yazıyla biçilir marifet düşü örselerken gerçek...
Gul, gurban olduğum Hökümet Baba! Baa bir alfabe veremez miydin?...
Sedef gülüşlü bir çocuk beyaz Sorular taşıyacak mı şafakla gelen...