Dolar 38,8001
Euro 43,4577
Altın 4.054,52
BİST 9.700,17
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 23 °C
Hafif Yağmurlu

Rus Kökenli Halk Masalı | Kıssadan Hisse

Rus Kökenli Halk Masalı | Kıssadan Hisse

ABD ve İngiltere’de ilkokul çocuklarına okutulan Rus kökenli bir halk masalı…

‘Kırmızı İbikli Küçük Tavuk’. Hatta çoğunuzun da bildiği gibi aynı adla çocuk kitabı da var.

Kırmızı ibikli küçük tavuk, gezinirken buğday tanesi bulur.

o buğdayı tarlaya ekebilmek için çiftlikteki öbür hayvanlardan yardım ister, hiçbiri yardım etmez, kırmızı ibikli küçük tavuk mecburen iş başa düştü der, kendisi eker, kendisi büyütür, kendisi hasat eder, kendisi değirmene taşır, kendisi un yapar, neticede ekmek yapar.

Mis gibi ekmek kokusu etrafa yayılır. Kırmızı ibikli küçük tavuk “beraber yiyelim mi?” diye sorar.

O hiç yardım etmeyen öbür hayvanların ağzı sulanır, “eveeeet yiyelim” derler.

Kırmızı ibikli küçük tavuk acı acı gülümser, “yok öyle yağma” der, bir lokma bile vermez.

Bu masalı okuyan Amerikalı, İngiliz ve Rus çocuklar kıssadan hisse çıkarırlar, ders alırlar.

Çalışmayana, üretmeyene, karnını doyurmak için başkasından medet umana bu dünyada ekmek olmadığını kavrarlar.

Herkes çocuk değil tabii.

Büyüklerin de okuması için bu masalın bir de başka versiyonu yazılmış.

Küreselleşme karşıtı aktivistler tarafından revize edilmiş, UNICEF’in sitesinde yayınlanmış…

Büyükler ve yöneticiler de anlasın diye!

Kırmızı ibikli küçük tavuk, gezinirken buğday tanesi bulur. O buğdayı tarlaya ekebilmek için çiftlikteki öbür hayvanlardan yardım ister.

Ördek, “sen buğdayı filan boş ver, sana kahve tohumu satayım, acayip para kazanırsın, istediğin kadar buğday alırsın” der.

Domuz, “sen buğday yerine kahve ek, nasıl satarım diye merak etme

ben senin adına pazarlarım” diye seslenir.

Fare, iyice cesaretlendirir, “buğdayla uğraşma, kahve ekebilmen için istediğin kadar borç vereyim, ufak ufak ödersin” diye akıl verir.

Kırmızı ibikli küçük tavuğun aklına yatar.

“Kahve üretiminden anlamam ki, nasıl yapacağım” diye sorar.

Ördek, “sana gübre satayım, çok çabuk büyür” der.

Domuz, “böceklerden korumak için ilaç satayım” diye seslenir.

Fare, gene finansal açıdan yaklaşır, “gübre ve ilaç alabilmen için sana istediğin kadar borç vereyim, ufak ufak ödersin” diye akıl verir.

Neticede hasat vakti gelir. Kırmızı ibikli küçük tavuk “şimdi ben ne yapacağım bu kahveyi” diye sorar.

Ördek, “paketlemek için benim fabrikama getirebilirsin” diye akıl verir.

Domuz, “kusura bakma, herkes kahve ekti, fiyatlar acayip düştü, senin kahve beş para etmez” diye seslenir.

Fare ise, “borcunu öde artık” der!

Kırmızı ibikli küçük tavuk, ibiğini kaptırdığını fark edince…

“Aç kaldım, ekmek verecek yok mu” diye ağlar.

Ördek, “ekmek kolay da, alacak paran var mı” diye sorar.

Domuz, “herkes kahve ekti, buğday karaborsaya düştü,

kusura bakma istersen ekmek yapman için sana ithal buğday tohumu satayım” der.

Fare ise avukatıyla gelir, “borcuna karşılık tarlanı haczetmek zorundayım, uslu tavuk olursan artık benim olan tarlamda yevmiyeyle çalışıp buğday yetiştirmene izin veririm” diye akıl verir.

Şimdilerde maalesef kırmızı ibikli küçük tavuk, eskiden kendisine ait olan tarlada, ırgat olarak çalışıyormuş.

Yevmiyeyi almaya gittiğinde ördek, domuz ve farenin aslında senelerdir ayni şirketin ortağı olduklarını öğrenmiş.

Böyledir bu işler.

Dünyanın en bereketli topraklarına sahip olan, kendi kendine yeten, ayni anda dört mevsimi yaşayan toprakları olan, mucizevi ülkeleri bile gün olur, kırmızı ibikli küçük tavuğa çeviriverirler.

Alıntı

Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.   http://yaziatolyesi.com/   Editör: Hatice Elveren Peköz   Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com   GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.