Selahattin Yılmaz’ın Yeni Filmi, Trendeki Kaçak Yolcular

Ali Demiral yazdı; “Selahattin Yılmaz boş durmuyor.”
Selahattin Yılmaz, içinde 20 tane öykünün bulunduğu “Kara Trenin Kaçak Yolcuları” kitabındaki, “Satılık”, “Okul” (iman genetik bir olgudur), “Çığlık” (nedir sekiz mart) adlı öyküleri daha önce kısa film olarak kameraya almıştı.
Bu filmler YouTube’da mevcut. Yine bir internet dizisi olan “Barsbey”in de yönetmenliğini üstlenmişti. Özellikle bu dizi Selahattin Yılmaz adına dönüm noktasıydı, diyebilirim. Zira, görsel sanat yolculuğunda rüşdünü ispatlayarak hak ettiği yere gelme hususunda önemli bir adım atmıştı. Ben buradan bakınca durumu böyle görmekteyim.
Neden derseniz; bir mevkinin size emanet edilmesi için, o mevkiye lâyık mısınız, değil misiniz, bu noktada bir farkındalık oluşturmanız gerekiyor çünkü. Mevkiyi emanet aldığınızdan itibaren sorumluluğunuz başlıyor artık.
Yeteneğinizle, kültürünüzle, alt yapınızla, azminizle göstereceğiniz performansın seviyesi sizin oradaki akıbetinizi belirliyor. Tabi hâlihazırdaki yeriniz de referans olmak yönünden geleceğinizi…
İşte bu farkındalığın meydana gelmesinden dolayıdır ki, “Barsbey”in yapımcısı ve başrol oyuncusu Emrah Kahraman, “Beyler Medya” markasıyla Selahattin Yılmaz’a destek verecek. Demek ki yönetmenine itimat ediyor adam. Ben de diyorum ki; şu Selahattin Yılmaz ne ballı adam!
“Kara Trenin Kaçak Yolcuları”na gelince…
“Kırklareli Kültür, Sanat ve Edebiyatçılar Derneği” ile “Önadım Medya Grubu”nun 2012’de düzenlediği şiir ve öykü yarışmasında, öykü dalında üçüncülükle ödüllendirilen eserin ismine uygun şekilde kara bir tren bulunamayacağı için, film “Trendeki Kaçak Yolcular” adıyla çekilecek.
Adana tren istasyonunda başlayıp Hatay Dörtyol istasyonunda bitecek olan film ulusal ve uluslararası festivallere gönderilecek.
Bu bir töre hikâyesi. Gelin şimdi, öyküden bir paragraf okuyalım:
“Yirmi yıl evvel dayısını öldüren adam, üç gün sonra çıkıyormuş hapisten. Onu vurması için bir silâh vermişler Mustafa’nın eline, o da kabul etmeyip bu ilkel kanunu, kaçıp uzaklara gitmek için silâhıyla birlikte binmiş nereye gittiği belli olmayan bir trene. İstanbul’daki asker arkadaşına gitmeye yolda karar vermiş. Konuşmaktan yorulup soluklandığı bir vakit, kendi kendime konuşuyormuşum gibi mırıldanmaya başladım ben de. On altı yaşımda olmama rağmen, kendimden kırk beş yaş büyük bir adama rızam olmadan, berdel usulü verilmek istendiğimi söyledim.”
Hikâye, küçük Elif’in ağzıyla aktarılıyor. Siz yukarıdaki alıntı satırları okurken, ben de aşağıdaki satırları yazarken, filmin oyuncu kadroru oluşturulmak üzereydi. Zaten oyuncu bulmak en kolayı. Bereketli topraklarımız üstünde artist kıtlığı çekilmesi mümkün mü? Dizi işlerinin internet sitelerine de bulaşması, televizyon sektörüne girmenin zorluğundan kurtardı insanları.
Selahattin Ağabeye kolaylık ve başarı diliyorum. Kısa film, dizi derken bir gün uzun metrajlı sinema filmleri de çekme hayaline kavuşacağını umuyorum. Selahattin Yılmaz bundan sonraki çalışmaları için her an ulaşabileceği daimî bir ekip kurmak istediğinden bahsetmişti. Yani, elinde dizi ve film çekecek ekipmanı bulunan insanlarla tanışıp, beraber hareket edebileceği kalıcı bir kadro arayışında. İlgililere duyurulur.
Selahattin Yılmaz’a (0531) 946 68 02 numarasından ulaşabilirsiniz.
Yolunuz açık olsun.
Ali Demiral yazdı.