Gizimera’ya notlar-3 | Gökhan Barış Pekşen

Nietzche’nin dediği gibi;
Tüm genellemeler yanlıştır, bu da dahil..
Dün gece 23:50
Koço Meyhane – Kadıköy
Dört kişilik bir masada yalnız başımayım
diğer sandalyeler tek tek alınmış
ve insanlar tarafından ifşa edilmiş yalnızlığım..
Bundandır içimdeki yaşama isteğim ölmek için yaşar Gizimera..
Eskiyor günler..
Günler yavaş yavaş akıtıyor çölüme yasını..
Ruhumdan akan yaşların biteceğini düşünürken,
bir anda canlanıyor her şey..
– Aslında.. Sen kimsin dedim..
– İçimdeki.. Öteki! dedi gülümseyerek..
Tuz, buz oluncaya dek yumrukladım aynadaki yüzümü Gizimera
kanlar boşaldı kesik damarlarımın kimsesizliğinden
kırmızı bir ritüel
tüm çıplaklığımı ortaya döktü..
Sanırım sonu olmayan bir yoldayım..
Şimdi kesiyorum tüm sabahların boynuna astığım ipi
çanlar eskisi kadar güzel çalmıyor da üstelik..
Dün gece 02:20
Agora Meyhanesi – Balat
Hayata ve ölüme dair
ve Tanrı’ya dair
Elbette sana dair..
Harabenin biriyim ben Gizimera..
Acıyı ve hüznü çatlamış tahtaların arasına kazımış bir harabe
ölü ruhların hala evlerde gezdiğine inanan bir harabe..
Bazen dopdolu sokaklarıyla,
bazen akıp giden kalabalık arasında yalnızlık eşiğinde bir harabe..
Bilmiyordum,
ama gördüm daha sonrası..
Bir bomba patladı balatta
öldü tüm fotoğraflar,
insanlar..
Ben bildiğimi sanırken,
tanrılar tarafından gönderilmiş bir acıya eşlik eden uzun süreli aşk kaybetti bu sabah ruhumda..
”Bu gece sırf seninle intihar ettim
kim öldü,
kimin boynu kırıldı,
bunu bilmeden yok olduk ya da olmadık,
ya da gerçekten de mandalina ağaçları elmadan daha güzel olamayacağı için Adem’in kandığı gibi bende kandım sana ..
– Gökhan Barış Pekşen
– Gizimera’ya notlar/3
– 04112018