Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 25 °C
Az Bulutlu

Günün Hikâyesi | Çölde Kaybolan Adam

18.10.2025
90
A+
A-
Günün Hikâyesi | Çölde Kaybolan Adam

İyilik bulaşıcıdır, elden ele, kalpten kalbe, dünya biraz daha insanca bir yer olabilir.

Bir gün, bir adam çölde kayboldu. Yanına aldığı azıcık yiyecek ve su çoktan tükenmişti. İki gündür bir damla su bile bulamadan umutsuzca dolaşıyordu.

Biliyordu ki, çok yakında su bulamazsa, birkaç saat içinde hayatı sona erecekti.
Ama içinde hâlâ küçük bir umut kıvılcımı yanıyordu. Bu yüzden aramaya devam etti. Vazgeçmedi.

Belki bir yerde su bulabilirim diye düşünüyordu.
Tam o sırada, uzakta bir kulübe gördü.
Önce bunun bir serap olduğuna inandı. Zaten daha önce de çöl, gözünü aldatmıştı…

Ama bu kez inanmaktan başka seçeneği yoktu. Bu, onun son şansıydı.

Kalan son gücünü toplayarak kulübeye doğru yürüdü.
Yaklaştıkça, umudu büyüdü.
Ve nihayet… kulübe gerçekte oradaydı.

Ama yaklaştığında gördü ki, burası yıllardır terk edilmişti.
Yine de içeri girdi. Belki biraz su bulabilirim diyerek…

Ve işte o an, bir el pompası gördü.

İçini yepyeni bir enerji kapladı, koşarak pompanın başına gitti ve su çekmeye başladı.
Ama hiçbir şey çıkmadı. Pompa kupkuruydu, uzun zamandır kullanılmadığı belliydi.

Yıkılmıştı. Yere yığıldı.
Bu sondu, diye düşündü.

Tam o sırada, tavana bağlı bir şişe fark etti.
Zorlukla uzanıp aldı. Tam içecekti ki, şişenin üzerinde bir not olduğunu gördü.

Notta şunlar yazıyordu:

“Bu suyu pompayı çalıştırmak için kullan.
Ve lütfen… sonra şişeyi tekrar doldur — senden sonra gelecek yolcu için.”

Bir anda korkunç bir tereddüt yaşadı.
Bu suyu içip canını mı kurtarmalıydı?
Yoksa tüm umudunu pompanın çalışacağına bağlayıp suyu içine mi dökmeliydi?

Aklından bin bir düşünce geçti.
Ya pompa işe yaramazsa?
Ya yeraltı suyu bitmişse?
Ya bu not doğru değilse?
Ama ya gerçekten çalışırsa ve bol su çıkarsa?

Uzun uzun düşündü.
Ve sonunda, notta yazana güvenmeye karar verdi.

Titreyen elleriyle suyu pompanın içine döktü…
Ve pompalamaya başladı — tek gücü, içindeki umuttu.

Birkaç denemeden sonra…
Su fışkırdı!
Soğuk, temiz, bolca!

Doyasıya içti. Bedeni canlandı, zihni açıldı, yüreği yeniden yaşamla doldu.

Sonra notta yazdığı gibi, şişeyi tekrar doldurdu ve tavana astı.

Tam çıkmak üzereyken, başka bir şişe fark etti — cam bir şişe.
İçinde bir kalem ve bir harita vardı.
Harita, çölden çıkışı gösteriyordu.

Yolu ezberledi, haritayı yerine koydu, mataralarını doldurdu ve yola koyulmak üzere kapıdan çıktı.

Ama birkaç adım sonra durdu.
Geri döndü. Düşündü.
Sonra kalemi aldı ve notun altına şunu yazdı:

“İnan bana… bu pompa çalışıyor.”

️ Bu hikâye hayattan bahsediyor.

Bize şunu öğretiyor:
Ne kadar zor durumda olursak olalım, umudu asla kaybetmemeliyiz.

Ve bazen hayatta, büyük bir şeye ulaşabilmek için…
en kıymetli olanı feda etmemiz gerekir.
Tıpkı adamın, elindeki son suyu pompa için kullanması gibi.

Bu hikâyede su; bilgi, sevgi, para ya da inanç gibi en değerli şeyleri simgeliyor.
Ve bu şeyleri elde etmek için önce harekete geçmemiz,
vermemiz,
inanmamız gerekiyor.
Tıpkı hayatın pompasına su dökmek gibi.

Çoğu zaman, hayat bize verdiğimizden çok daha fazlasını geri verir.

Ayrıca şunu da hatırlatıyor:
İyilik bulaşıcıdır.
Basit bir not bile bir insanın hayatını kurtarabilir.
Ve o insan da bir başkasına umut olabilir.

Böylece, elden ele, kalpten kalbe,
dünya biraz daha insanca bir yer olabilir.

Netten Alıntı

Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.   http://yaziatolyesi.com/   Editör: Hatice Elveren Peköz   Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com   GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.