Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 33 °C
Parçalı Bulutlu

Kabare Tarihinde Önemli Bir Yeri Olan Chat Noir (Kara Kedi)

Kabare Tarihinde Önemli Bir Yeri Olan Chat Noir (Kara Kedi)

Değerlendirme: Deniz Tekin

Yıl, 1890 – Fransa…

Kabarelere hayvan isimleri verilmesi gibi bir gelenek vardır. Bizdeki ilk iki kabare de “Devekuşu” ve “Üç Maymun Kabare” isimlerini taşır.

Chat Noir’de, kabare gösterilerinin yanı sıra şiir okumaları, gölge oyunu ve kukla gösterileri de yapılıyordu. 1958 yılında Kings Go Forth isimli bir film çevrildi burada. Başrollerde Frank Sinatra, Natalie Wood ve Tony Curtis vardı. Bu filmle birlikte yıllar sonra yeniden gündeme geldi Chat Noir ama artık kabare yoktu. Kuru bir eğlenti vardı. Zaten bana göre kabare gerçek manada kendi dilini Montmartre kabarelerinin küçük burjuva eğlentilerinden çok Almanya’da, Berlin’de bulmuş. 1933 yılında Hitler’in bıyıkları görülmeden önce, Weimar yılları Almanyasında sanatçılar gelen karanlığı görmüş, oyunlarında, temsillerinde bunları anlatmışlardır. Liza Minelli’li, Joel Grey’li meşhur Kabare filmi de zaten tam olarak bu döneme bir saygı duruşudur.

Bizde ilk kabare denemeleri 1930’larda Raşit Rıza’nın denemeleriyle oldu ama bunlara tam olarak kabare diyebilmek için etraflıca düşünmemiz gerekir. Yapı ve biçim bakımından eksikleri vardı.

Haldun Taner’in kabaresi ise özgün bir kabareydi. Tam anlamıyla bir Türk kabaresiydi. İçinde politik eleştiriler de vardı, orta oyununun ana iskeleti de vardı, halk oyunlarının adımları, halk aşıklarının sesleri de vardı. “Bu Şehri Stanbul ki” oyunu oyunu ilk defa 1962 yılında Gen-Ar Klüpte oynandığında Haldun Taner ilk yapı ve biçim denemelerini yapıyordu aslında. Onun kafasındaki kabare tiyatrosunun kurulması için daha 5 yıl vardı. Hem epik anlamda, hem geleneksel anlamda, hem de batılı anlamda bir öz ortaya koymuştu.

Peki kimilerinin iddia ettiği gibi Haldun Taner’den sonra kabare yazarı çıkmadı mı? Elbette çıktı. BKNZ: Kandemir Konduk, Gani Müjde, Ferhan Şensoy gibi isimler de başarılı eserler verdiler. Fakat tiyatro bir imkan meselesi. Sosyal yapı, sanat cemiyeti, kültür sanat ortamı, yetişmeye, ilgiye meyilli bir kitle ister. Hele ki kabare seyircisi ve ortamı için bir gömlek daha fazlası gerek. Haldun Taner’in de dediği gibi bir pazar kalabalığından çok yetişmiş, belirli bir birikime erişmiş bir seyirci kütlesini arar kabare. Zira espriler daha da incelmiş, böylece dokunulan, değinilen alanların sayısı çoğalmıştır.

Bireyler ve toplumlar, düşünen, soran, sorgulayan, eleştiren sanattan korkmamalılar. Zaten bu mefhumları içinden çıkarırsanız elinizde sanat değil, günümüz sabah programları kalır sadece.

Dilerim Sıraselviler bir gün yeniden bir tiyatro caddesi olur. Dilerim o kabarelerin ışıkları yeniden yanar. Her şey mümkün, her şey elimizde! Yeter ki sahip çıkalım irademize!

Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.   http://yaziatolyesi.com/   Editör: Hatice Elveren Peköz   Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com   GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.