Konfiçyus’a sorular | Tahir Alangu

“- Bir ülkeyi düzeltmek için ne yapardınız?
– Önce dili dilini düzeltirdim.
– Peki bir ülkeyi yok etmek için ne yapardınız?
– Önce dilini yok ederdim.” demiş.

Bu dili böylesine unutturmamanın maksadı hiç şüphesiz Türk dilini ortadan kaldırıp yok etmektir. Eğer bu bir saflık, gaflet değil ise vatan hainliğinin ta kendisidir. Vatana ihanet ise affedilmesi mümkün olmayan bir şeydir.
Diline yabancılaşan milletler koloni millet, sömürge millet olmaktan asla kurtulamazlar ve tarihin tozlu raflarında kaybolup giderler. Avarlar, Macarlar, Finler, Anglo Saksonlar(Sakalar) , Finler, Sümerler, Etiler de Türk asılı milletlerdendi. Onların Türklüklerinden ve Türkçelerinden eser kalmamıştır. Bugün o milletlerden de ancak tarih kitapları söz eder.
Millet olarak kalmak, zamana ve asırlara karşı koymak, dilin gelecek kuşaklara bozulmadan ve yozlaşmadan ulaşabilmesi dildeki, imlâdaki birliktelikle mümkündür. Dildeki, imlâdaki birliktelik millî güvenlikteki, millî savunmadaki birlikteliktir. Bu birlikteliği kaybeden milletler, millî güvenliğindeki, millî savunmadaki birlikteliğini kaybetmiştir demektir.