MESAFE Mİ YOKSA UZAKLAŞMA MI? | Josef H. Kılçıksız
Kırık tekerleği olan bir hamster düşünün. Onda bir yere gitme duygusu uyandıran şeyden mahrum bir hamster. İşte insanlık ailesi tam da bu noktadadır.

Kırık tekerleği olan bir hamster düşünün. Onda bir yere gitme duygusu uyandıran şeyden mahrum bir hamster. İşte insanlık ailesi tam da bu noktadadır.
Mesafenin yerini uzaklaşmanın aldığı bir çağdayız. Son zamanlarda kolektif dayanışmaya “alibi” olarak sunulan “Biz” de “Ben”den uzaklaşma değil mi sanki?
xxx
Sokağın öte yakasında, kızı olduğunu düşündüğüm bir kadın, yüzünde tıbbi maske, annesine dokunmak için ellerini, yarısı, tenteneli beyaz bir perde ile örtülmüş bir pencere camına dayamış. Korku ve melankolinin kız anne duyarlılığını paramparça ettiği bir tablo. Görüntüye daha yakından bakmaya çalışıyorum. Cam gerçekten anne ve kızı ayırıyor mu? Niyetleri o kadar güçlü ki, cam birden aradan kayboluyor. Tenimizin diğerinin tenine harmanlanma ihtiyacı aradaki her engeli yok eder.
xxx
Hafızam bana bazen resmen yalakalık yapıyor. Önüme, azınlığa mensup (sadece dini ve etnik anlamda azınlık değil de farklı düşünenlerin, düzeni sorgulayanların asi azınlığı) biri olarak özgürce ve hiçbir ayrımcılığa maruz kalmadan yaşadığıma dair anılar seçkisi koyuyor. Demokratik bir ülkede yaşamış olduğumuza dair bir yanılsamaya inanmamı sağlıyor.
xxx
Felaket çağlarından akıllı telefon çağına kadar geçen zorlu serüvende hayatta kalmamızı sağlayan uyanıklığı ve teyakkuzu kaybetme riskiyle karşı karşıyayız. Bu riski tüketim paradigması ve kapitalist akıl fena halde kışkırtmıştır.
İşte tam da bu tepkisizliği ve rehaveti açıklama noktasında, beynimizin kalbinde yer alan, striatum adı verilen küçük bir organ devreye giriyor.
xxx
Yazının tümü için Bianet
http://bianet.org/biamag/saglik/223391-mesafe-mi-ve-uzaklasma-mi