Dolar 38,0042
Euro 41,0625
Altın 3.696,07
BİST 9.715,58
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 25 °C
Çok Bulutlu

Ölene Değin Zimmetli | Gülüm Çamlısoy

Ölene Değin Zimmetli | Gülüm Çamlısoy

Hangi duygunun yavuklusu idi sair hayat ve şiarı aşk iken özlemin demansında saklı rüzgâr…

Ah, unutulmuşluğun baş şehri ve o d/okunaklı muhtevası yalnızlığın dilberdudağı göğün ve kamburu çökmüşken hüzün bulutlarının dinmeyen ç/ağrısı…

Bir edinim iken yaşam belki de bir rivayet asla sonlanmaz gizi ve de rehavet yüklü beyitler astığı astık kestiği kestik cümleler nasıl da vurgun yemişti imgelerin tehdit ettiği azadesi duyguların ve şehrin sönmeyen ışıkları şair ise uyumayı reddeden nöbetçi aşığı hüznün, adaklar adadığı aşkın yeminlisi ve de üstüne zimmetli iken asla da bir araya gelmeyen iki yakası hem şehrin hem de aldatısı şiirlerin sökün eden bir sürgün vakti neşreden biçimlenen duyguların arşı alaya çıkan izdihamında saklı iken kuşlar ve şehir ve şairin son nüktesi:

 ‘’Ölene değin zimmetliyim aşka ömür yettiği kadar da yazmaya.’

 Düşlerim sadece düşlerim…

Tekil bir hicazdı adeta: muhtevası kâh hüzün kâh umut

Odaklandığımsa devasa bir silah:

Adına kalem denen yalnızlık makamının baş tacı

Aşkın piri

Sözcüklerin nakşı

Dolmaya müsait göz pınarlarım

Ve işte anbean kayda aldığım aşkı

Serdiğim o zemin

Mahzenimden kaçıp da gelemediğim

Kendime meyyal

Kendimle hemhal:

Ah ki ah: yürek

Sensin sen üstüne ant içtiğim

Haz ettiğim ya da etmediğim

Renklerin ansızın soluverdiği

Nefesimin yetmediği

Ve işte dostum:

İhbar ediyorum kendimi:

Mahzun ve b/eli bükük bir hamal

Ansızın da şerh düştüğü

Hem mevsimin hem yüreğin

Acılar koğuşunda seken

Açamadığım kapıları tepen

Bir yenilgiye mazhar

Aşk nasıl ki aşikâr

Hüznün derdest ettiği kadar

Ne ömür tükenir

Ne gücüm yeter

Aşkın iması değil

İmhası edemediğim kadar

Şu yalan dolu cihanın cirit attığı

Kader ve keder

Benzeri neyse ruhumu ihlal eden

Aşk ve Hammurabi kanunları

Elbet tekelinde aşkın

Elbet tek elimde şaşkın kalemin

İtiraz etmediği devasa bir heybe/t

Göğün titrettiği yüreğin ve kömür gözlerinde

Sevgilinin

Ahkâm kesildiği ne ki?

Mademki yürektir solmayan sevginin neferi

Bir punduna getirip de

Pot üstüne pot kırdığım

Gül dolu sepetin uçuşan külleri

Yeminli iken şair

Yeniden doğmaya

Hem mucizevi bir firar

Hem de muadili hüzün kokar

Teşrifi şiirin

Gücüme gittiği kadar

Yaşamakla bağdaşık

Esen rüzgâra danışıp

Y/el olmaya niyetlendiğim

Eziyet dolu kederin

Esef dolu sesinde hükmeden kaderin

Ne güzeldir ne güzel

Yâdında mazinin okunan her gazel

Yürek sesinde evrenin

Tepindiği kadar zalim, mazlumun

Yazamadığı fermanı yazmaya aday ve şiar

Edindiğim kadar bir renkte saklı iken coşkum

Ansızın da soluveren yüzüm

Endamlı bir misafir

Ağırladığım yalnızlığın tahtında

Azadesi sözcüklerin

Un ufak edilmiş bahtımda

Şimdimle meylettiğim

Yarına elbet Allah kerim:

Kim ne derse desin, dostum:

Bil ki: pes etmeyeceğim

Gardında ömrün

Garantisini veremezken ölümün

Gönlüme dolan hüzün

Gaipten gelen coşkum ve neşem

Ansızın da sönüverdi mi mevsimin

Şeceresi

Parmak ucumdan zikrettiğim

Sözcüklerin albenisi

Yerleşik bir kayıt

Aşka sadık her tanık

Göğsümde infilak ederken mabedim

Sırma saçlı bir güzelden dökülen

Her yaş her çiy tanesi

Nakşettiğim umudun dilekçesi bilinsin şiir

Altına attığım her imza

Bir akit t/adında

Yazılmayı bekleyen her nüsha

Solumdan sağıma

Yaptığım yolculuğun

İbaresi kanattığı kadar yüreğimi

Melun kalem mahzun kelam

Ardı arkası kesilmemiş iken

Verdiğim her selam

Geri dönümü varsın olsun hayal kırıklığı ve hüsran

Dolmadan taşan suyolunda kırılan bir testi gibi

Sözcükler ve aşk iken nişanesi ömrün

Racon kesen bir rüzgârın

Dinmek bilmeyen esintisi…

 

 

 

Gülüm Çamlısoy
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.