Sana Saklı | Josef Hasek Kılçıksız

Sana saklı
Josef Hasek Kılçıksız
Çok zaman oldu Mehir açmayalı ahşap çekmeceleri
Tutmayalı bir kaç ünlemin elinden
Yüzümden yüzler geçti geçip gitmelere
Hatıralarıyla dönenler oldu
Sardunyanın biri Vita tenekesinden uzatıyordu boynunu
Biz onunla artık iki dostuz, gerisini biliyorsun.
xxx
Boğulmanın bin şeklini öğrettiler Mehir, bir dalgaya asıyorlar beni
Deniz oysa kıpırtısız
Uyuyan sularına boğdurulan şehirleri hep töhmet altında.
xxx
Kendini bir yere koymalısın Mehir, nefeslerin sıcaklığı kadar yakın, durmalısın aramızda
Bırak ellerimi, bu düşüşler seni aşar
Taşlar devrilir üzerine, duvarlar yalar yaralarını
Kar bekleşir uzaklarda, üşümelerinle kalırsın
Nasıl da güzel ölürsün öperken toprakta mermer kirlenmelerini
Kan sarkacını devrederken zaman
Bir de bakmışsın ki Serez’de bir kuş olmuşsun, göğün yalnız gidişine bakan bir kara sağan
Böyle anlarda kendime kıysam!
xxx
Bütün halatları unut Mehir
Unut sınırlı sonsuzluğunu şileplerin
Bir ağ var bildiğim herkesi birbirine bağlayan
Sahi, ağ yapmayan örümcek ölür mü ?
xxx
Olur da bir gün dönersen sadece rüzgârın ve ikimizin gittiği yerlere
Sana lâyık değil ama
Göğsümde sıkıntılı bir karanfil
Hiç bitmeyen düşler hep sana saklı.