Yarım kalmış bir öyküdür her kadın | Yılmaz Pirinççi

Birden çok hayat yaşarken bazen hiç yaşanmamış, bir hayatın kahramanı
Bir vurgun hikâyesi
Bir sevda türküsüdür her kadın.
Hayatını emanet eder
Ruhunu sürer pey akçesi yerine
Dolaplarda iki kez giyilmemiş elbiselerin ederine bakarda herkes
O ipek tenine ince ince yerleşen sonbaharı görmez kimseler.
Ahtapottur biraz
Canından yedire yedire sürdürür kendi dışında bir hayatı.
Bir yanı tanrı
Hiç biat edilmese de…
Hangi mevsime vursan açar
Hangi yatağa döksen akar pırıl pırıl bir ırmak gibi
Ve hep kendini yontar çakıl taşlarında.
İnadına güzeller kendini hüznün beyazında…
Hiç bitmeyen bir şiirdir kadın
Hiç bir kelimenin yetmediği…
Ne yazsan bir yanının eksik kaldığı bir sevmeler dünyası
Âlemin sırlarını içinde barındıran bir yıldız çekirdeği gibi
Kıyametler kopsa yinede kendini yeniden yaratan.
Manadır kadın.
Ne giydirsen yakışan…
Ana. Eş. Sevgili. Çocuk.
İnsanoğlunun başına gelmiş en büyük felaket
Kusursuzluğun abidesi
Dünyada secde edilecek tek varlık
Bu hayatın kaynağıdır kadın..
Yılmaz Pirinççi