Çığır Açıyorum | Yeşim Çeliker

Dünyanın bütün endişelerini taşıyordum ha oraya ha buraya
Gel gelelim gitti gider ırağı yakın endişelerim
Senin yüzündendi baba
Bu asiliğim
Bu dikliğim
Ve hep bu kendi elimde kalışlarım
“Senin
Masumiyetin”
Gidilmeyen her yer benimdi seninle
Ve herkesin ettiği yanına kalınca geri çekildim
Rüzgar ağladı dağları atlara bindirdim titremeye hazırdım
Her haziran gecesi şubatta doğuyordum Ateşimin düştüğü yerlere kar yağıyordu
baba
Ben senin yüzünden üşüdüm yalnızlığını yükledim sırtıma .
Senin yüzünden sevdim çiçekleri böcekleri tahta penceremizi
Seni bekleyişimizi…
Biliyorsun
Hep çağrılmaya hazırdık bir karadeniz sabahına geceden uyurduk çingene göçlü
umutları
Ve ben
Senin yüzünden dayanamadım hiç bir haksızlığa
O kadar çok haklıydın ki çanağa ne doğrasan gözyaşın akıyordu
Kimsesiz halsiz annesiz;
Ciğerimdeki son asma suyunu çekiyordu mavi
mevsimlerinde
Bahçe bakışında topladığım sevgimdi
Ve
Ben
Senin yüzünden düştüm bütün şiirlere
Bu soğuk dünyada restle!
Kapatıyorum bazen gözlerimi
Çünkü
Senin yüzünden ağlıyorum olup olmadık yere
Sen ne güzel ağlardın’ya özlem diktiğin yerlere
Bir saksıya gübresi bol bir toprağa
Kıyamazdın kopan hiç bir yaprağa
Yorulmuşsun
Otur yer minderine
Yaslan adaçayına
Yedi denizinden atılan
İki yakamda dertlerin vardı bilirdim
Hepsi yedi kat yabancı!
Ilık demlenmiş yoksulluktaki senin hallerin hep yeni baştan yenilir yutulur değildi
Ve benimse
Senin yüzünden bu helal hallerim
Derin bilenmiş kalbimin tam ortası senin yüzündü
Kendini salmamış karların ayazında
Sıcağa baş kaldıran ellerim
Ateşimi deşip küllerini yemiş
Yemyeşilmiş
Yamalı nevresimlerimde
Hoş geldin huzur vaktim
Üç aşağı kaç yukarı bilmemde
Kim ne dediyse hatırlamak istemiyorum aslında
Şapkandaki akan ter istasyonunu bilirim
Benimde şiirime tükürdü güvendiğim türküler
Senin yüzünden böyle temiz yıkıyorum şimdi gözyaşlarımı gözlerimde alın terin
saklı
Dahası var
Dağ taş bu hasret
Bu dağların arkası
Sonrası
Ve sadece senin sırtın yumuşacık baba nev’i şahsına münhasır
Senin yüzünden bu hayal denizlerinde yüzmelerim
Derimi ;
Dinlenmemiş her halini uyuyup
Bekleyişlerini sokaklardan süpürdüm .
Önünü kesip cellatların ölü çocukların yasını tutuyorum
Sesimide kesip kendimi ayırdım masumlara
Senin kayıp çocucukluğunda baba
Yollar vardı o uzun ayrılıklar
Onlar hep aynı mayalanmıştı ama ve ben senin sırtındaki un çuvalından hiç
inmedim baba
İçim rahatlıyordu seninle yoğrulduğum vakit
Ve hiç akıl almadım semt pazarından!
Ruhumu doğmadan senden almıştım ben sebin yüzünden bu kadar iyiydim baba
Bütün iliklerini bağışlamışsın bana…
|Aklım yerinden giderse
Sözlerini geçireceğim bütün dünyaya|
`Sözler’im’in sahibi`
“Zihinleri kurcalıyorum”