Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Hatay 33 °C
Açık

O Halde Soktures Ölümlüdür / Murat Hiçılmaz

O Halde Soktures Ölümlüdür / Murat Hiçılmaz

Meşhur Aristo mantığına göre; Sokrates bir insandır… Bütün insanlar ölümlüdür… O halde Sokrates ölümlüdür!..

Haydi, bugün gündem dışına çıkalım, kafamız dağılsın biraz. Mesela, Batı kültür ve uygarlığının en temel taşlarından biri olan ‘Büyük’ Aristo’dan bahsedelim, ne dersiniz?..

MÖ 380’li yıllarda doğmuş, 322’de ölmüş Aristoteles. Babası Makedonya kralının doktoru ve bitki bilimcisi bir aristokratmış…

Küçük yaşlardan itibaren merak etmeye, araştırmaya ve öğrenmeye başlamış. Babası erken ölünce, Platon’un arkadaşı olan ablasının kocası onu Akademia’ya yerleştirmiş ve böylece Platon’un öğrencisi olmuş…

Burada hemen kendini göstermiş tabii, ama Platon’un ölümünde (MÖ 347) Akademia’nın başına Platon’un yeğeni geçince oradan ayrılıp suyun karşı tarafına göç etmiş ve Assos’ta kendi Akademia’sını kurmuş…

Bu dönemde özellikle biyoloji konusundaki çalışmaları çok dikkat çekici: 500’den fazla hayvan türünü tanımlamış, yunusların memeliler gibi doğum yaptıklarını gözlemlemiş, sınıflandırma denemeleri yapmış. (Ama insanda bilinç merkezinin kalp olduğu ve sadece erkeklerin göğsünde attığı, bedenin sol tarafının sağ taraftan daha soğuk olduğu, beynin görevinin kanı soğutmak olduğu, erkeklerin kafasının arkasında ruh için boş bir alan bulunduğu gibi iddiaları da varmış. Onun görüşüne göre yeryüzü evrenin merkezinde ve her şey onun etrafında katmanlar olarak düzenlenmişmiş. Yeryüzündeki tüm şeyler değişebilir ve bozulabilirken, gökteki her şey kalıcı ve değişmezmiş. ‘Hareket’i doğal ya da doğadışı, iyi veya kötü, sert veya ılımlı olarak tasnif etmiş. Bir nesne ne kadar ağırsa o kadar hızlı düşermiş ve saire!)

Tam bunlarla uğraşırken, Makedonya tahtının varisi Büyük İskender’i eğitmek için Atina’ya çağrılmış. Orada da kendi okulunu kurmuş ve dünyayı gözlemleyip, gördüklerini açıklamaya devam etmiş:

“Tüm evcilleştirilmiş hayvanlar için insan tarafından yönetilmek en iyisidir. Bu hayatta kalmaları içindir. Aynı şekilde, kadınla erkek arasındaki ilişkide de, doğa bakımından erkek yüksek kadın düşük olduğu için, erkek yönetir, kadın ise yönetilir.”

Toplum hiyerarşisi onun gözünde şöyleymiş:

– Kadınlar erkeklerden aşağıdır.

– Barbarlar (yabancılar) medeni ırklardan aşağıdır.

– Köleler herkesten aşağıdır.

Düşünce yasalarına gelince:

– Bir şey ne ise odur.

– Hiçbir şey hem var olan, hem var olmayan olamaz.

– Bir şey ya vardır, ya yoktur.

Meşhur Aristo mantığına göre; Sokrates bir insandır… Bütün insanlar ölümlüdür… O halde Sokrates ölümlüdür!..

‘Yüce ruhlu, yüce gönüllü’ bir kişi (erkek) tok bir sesle ve seviyeli bir ifadeyle konuşmalı, gereğinden fazla mütevazi olmamalıdır. ‘Yüksek Sınıf’ın bir ‘haz ereği’ olmalıdır ki, ‘mutlak olarak bundan daha gerekli bir şey yoktur.’

Aristoteles, altmış küsur yıllık yaşamında asırlar boyunca bilimin ve felsefenin kutsal metinleri gibi (kiliselerde İncil’in yerine dahi!) okunan yüzlerce kitap -Diogenes Laertios’a göre, tam 445270 (yazıyla dörtyüzkırkbeşbin ikiyüz yetmiş) satır!- yazmış. (Akademisinde açık havada gezinirken verdiği derslerde anlattıkları -kendisi ve öğrencileri tarafından!- bir bir kağıda dökülüyormuş.)

Yaaa, böyleyken böyle işte…

Bugünden baktığımızda ne kadar eksik, yanlış, hatalı görsek de, tek bir kişi düşünceleriyle çok çok uzun bir süre tüm dünyayı etkilemiş, yönlendirmiş, biçimlendirmiş. Ve bu etki hâlâ sürmekte…

  1. Az şey mi bu?.. (Ve daha fazla ne olabilir ki?)

Administrator
Editörden Yazı Atölyesi, Çağdaş Türk ve Dünya Edebiyatı’nı merkezine alan bir Websitesidir. Yazı Atölyesi’ni kurarken, okurlarımızı günümüzün nitelikli edebi eserleriyle tanıtmayı ve tanıştırmayı hedefledik. Yazarlarımız, Yazı Atölyesi’nde, edebiyat, sanat, tarih, resim, müzik vb. pek çok farklı alandan bizlere değer katacağını düşünüyoruz. Bu amaçla, sizlerden gelen, öykü, hikaye, şiir, makale, kitap değerlendirmeleri, tanıtımı ve film tanıtım yazıları, anı ve edebiyata ilişkin eleştiri yazılarla, eserlerinize yer veriyoruz. Böylelikle kitaplarınızla eserlerinizin yer aldığı Yazı Atölyesi’nde, dünya çağdaş edebiyatı ile sanatın pek çok farklı alanında değer katacağına inanıyoruz. Yazı Atölyesi kültür sanatın, hayatın pek çok alanını kapsayan nitelikli edebiyat içerikli haber sunar. Bu nedenle başka kaynaklardan alınan, toplanan, bir araya getirilen bilgileri ve içerikleri kaynak belirtilmeksizin yayına sunmaz. Türkçenin saygınlığını korumak amacıyla ayrıca Türk Dil Kurumu Sözlüğünde önerilen yazım kuralları doğrultusunda, yayınladığı yazılarda özellikle yazım ve imla kurallarına önem verilmektedir. Yazı Atölyesi, üyeleri ve kullanıcılarıyla birlikte interaktif bir ortamda haticepekoz@hotmail.com + yaziatolyesi2015@gmail.com mail üzerinden iletişim içinde olan, bu amaç doğrultusunda belirli yayın ilkesini benimsemiş, sosyal, bağımsız, edebiyat ağırlıklı bir dijital içerik platformudur. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz. http://yaziatolyesi.com/ Editör: Hatice Elveren Peköz Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz.   http://yaziatolyesi.com/   Editör: Hatice Elveren Peköz   Email: yaziatolyesi2016@gmail.com haticepekoz@hotmail.com   GSM: 0535 311 3782 -------*****-------
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.